Sanatın ve Yaratıcılığın Buluşma Noktası:Platypus!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ankara Life dergisine konuk olan Ekin Ünlü, sanatın, yaratıcılığın ve topluluk ruhunun kusursuz bir şekilde buluştuğu Platypus’un perde arkasını aydınlatıyor. Her köşesi bir ilham kaynağı, her detayında bir hikâye barındıran bu özgün mekân, yalnızca bir kafe ya da mağaza olmanın ötesine geçerek, sanatla iç içe geçmiş benzersiz bir deneyim sunuyor. Ekin Ünlü, Platypus’un her disiplinin özgürce var olabildiği bir sanat yuvasına dönüşmesini sağlayan vizyonunu, yerel sanatçılara sunduğu fırsatları ve sanatseverlerle kurduğu duygusal bağı gözler önüne seriyor. Keyifli geçen röportajımız sizlerle, iyi okumalar dileriz.

📝 Hatice Şeyma Basut

Ekin Hanım sizi ve kariyer yolculuğunuzu daha yakından tanıyabilir miyiz? Ekin Ünlü kimdir?

1983 Ankara doğumluyum. TED Ankara Koleji, ardından Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra sınai haklar üzerine uzmanlaştım. On yılı aşkın süreyle marka, patent vekilliği ve bu alanda avukatlık yaptım. Oldum olası sanata ilgiliyim; drama, dans ve müzik eğitimleri aldım; dans dersleri verdim. Doğadan topladığım objeler ile minyatür masal dünyaları yaratmak diye tanımladığım peri evlerim ve figür çalışmalarım var. Son olarak, uzundur hayalini kurduğum etkinlik mekânımız Platypus’u hayata geçirmenin sevincini yaşıyorum.

Platypus’un yaratıcı bir mekân olmasının arkasındaki temel felsefe nedir? Burada sanat ve topluluk etkileşimi nasıl bir araya geliyor?

Sanatın ulaşılabilir ve paylaşılabilir olması diyebiliriz belki. Sanatı, en geniş anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak düşündüğümüzde Platypus’u ortaklaşa yaratıp üretebileceğimiz; amatör sanatçıların da eserlerini sergileyebileceği; sanatın her alanından beslenen bir buluşma noktası olarak hayal ettik. Bu bağlamda misafirlerimize içeri adım attıkları andan itibaren hem bir ev sıcaklığında hem de sanatsal atmosferiyle ilham veren; sadece bir kafede oturmak ya da mağazada gezinmekten öteye geçen bir deneyim sunmak istedik.

Platypus’un bünyesinde gerçekleştirilen etkinlikler, katılımcılara ne tür bir deneyim sunuyor? Hangi tür etkinlikler özellikle ilgi görüyor?

Bünyemizde fotoğraf, cam sanatı, drama ve oyun atölyeleri; resim ve el işi sergileri; sinema ve edebiyat sohbetleri gibi çok çeşitli etkinlikler sunuyoruz. Geçtiğimiz hafta sonu yetişkinlere yönelik Oyun Atölyemizile 2024’e veda ederken kendimize nitelikli zaman ayırmanın ve an’da kalabilmenin hazzını deneyimledik. Yeni yıl ile birlikte hem teorik hem de pratik unsurları içeren “Sokak Fotoğrafçılığına Giriş” eğitimimiz olacak. Cam atölyesi, çocuklar için kitap canlandırma ve imza günü de yaklaşan etkinliklerimiz arasında yer alıyor. Gerçekleştirmek istediğimiz bir diğer proje de masa üstü rol yapma oyun grubu ve meraklıları için ‘cosplay’ etkinlikleri. İlgilenenler @platypusankara Instagram hesabımızdan duyuruları takip edebilirler.

Sanat atölyeleri ve resim sergileri gibi etkinlikler için ilginç bir atmosfer yaratıldığını düşünüyorum. Platypus’un tasarımı ve atmosferi bu tür etkinliklere nasıl hizmet ediyor?

Farklı atölyeler ve sergi gibi etkinlikleri gerçekleştirebilmek için esnek bir mekân tasarladık. Ürünlerimiz için esnek kullanılabilen raf ve askı sistemleri tercih ettik ki alanı işlevsel ve verimli kullanabilelim. Bir duvarımızı tamamen resim ve asılabilir sanat eserlerine ayırdık. Misafirlerimiz burada her ay ya da değişen sürelerle sürekli yenilenen sanat eserlerini görüp isterlerse satın alabiliyorlar. Ayrıca mekânın bütününü eklektik bir yaklaşımla; el işi ürünler, sanatsal obje ve tasarımlar, modern ve antika eşyalar bir arada olacak şekilde dizayn ettik. Store ve kahve köşelerimizde farklı renk geçişleriyle aynı hacimde değişik işlevler bölümledik. Dekorasyon projemiz için Paşa Kaya Mimarlık, uygulama için de ACY Proje’ye çok teşekkür ediyoruz.

Platypus, çok farklı sanat dallarını bir arada sunuyor. Bu çok disiplinli yapıyı nasıl yönetiyorsunuz ve bu çeşitlilik yerel sanatçıların gelişimine nasıl katkı sağlıyor?

Bu çok disiplinli yapıda ortak nokta; bir arada yaratmak, üretmek ve kazanmak. Store bölümümüzde yer verdiğimiz ürünler farklı tasarımcılara ait ve sürekli yenileniyor. Örneğin henüz on beş yaşında pırıl pırıl bir genç yeteneğimiz var: Duru Alp. Duru’nun rengarenk, eğlenceli ve orijinal tasarımları “Drudle” markası ile yumuşacık sweatshirt ve eşofman altlarını süslüyor. El örgüsünü olağanüstü yaratıcı tasarımlarla birleştiren Tülay Babürcan’ın işleri var. Kostüm tasarımcısı sevgili Gökçe Şener’in DesignHealer markalı tasarımları; Zeynep Şanlı’nın sevimli saç aksesuarları; Hülya Alkan’ın gümüş takıları; miyuki ve keçe aksesuarlar, seramik objeler, evcil dostlarımıza özel ürünlerimiz var. Çok yakında Papa Giraffe markası da store bölümümüzde Platypus’a özel seçkisiyle yer alacak. Bu bir dayanışma çünkü her biri kendi imkanlarıyla üreten yerel sanatçı ve tasarımcılar ile birlikte kazanım modeline dayanıyor. Keza çalışmalarını sergilemek isteyen tüm sanatçılarla iş birliğine her zaman açığız.

Bir dövme stüdyosu, el işi tasarımlar, resim sergileri ve atölyelerin aynı mekânda bir araya gelmesi, Platypus’u benzersiz kılıyor. Bu çeşitliliği birleştiren unsurlar nelerdir?

Evet, burası hem dövme stüdyosu hem tasarım ürünlerin yer aldığı bir store, hem de kahve köşesi olan bir atölye ve etkinlik mekânı. Buraya gündüz kahve eşliğinde ders çalışmaya, kitap okumaya ya da masaüstü bilgisayarınızla gelebilirsiniz. İş ya da sosyal amaçlı toplantılarınıza on beş kişiye kadar rahatlıkla ev sahipliği yapabiliriz. Sadece ürünleri incelemeye ya da sergiyi gezmeye de gelebilirsiniz. Gelmişken Ankara’da sayılı noktada bulunan CostaCoffee kahvesini mutlaka denemenizi tavsiye ediyoruz. Dövme stüdyomuzda randevu ile çalışıyoruz; hayal ettiğiniz dövme tasarımları, yirmi yıla yaklaşan tecrübesiyle sevgili Mehmet Koç’un yetenekli ellerinde hayat buluyor. Bu çeşitliliği birleştiren unsurlar aslında benzer zevkler; sanata ve emeğe verilen değer ve başta da söylediğim gibi burasını tüketim değil deneyim ekseninde tasarlamış olmamız.

Bir sanat atölyesinin ya da etkinliğin sonunda katılımcıların nasıl bir hissiyatla mekândan ayrılmalarını hedefliyorsunuz?

Sonuç değil süreç odaklı bir deneyim yaşatmak. Platypus’ta geçirilen sürenin tamamının her unsuruyla keyifli bir deneyim olarak hafızalarda yer etmesi. Şimdiye dek katılımcılarımızın olumlu geri bildirimleri, ileriki etkinliklere de katılmak istemeleri bizi çok mutlu ediyor. Ankara’da, özellikle Çayyolu’nda, sakin ve samimi bir ortamda sanatla iç içe vakit geçirmek isteyen herkesi Platypus’a bekliyoruz.

Okunma Sayısı: 256