Rana Karakaş ,Psikoloji Dünyasında Yeni Bir Yıldız Doğuyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Henüz mezun bile olmadan psikoloji camiasında adından söz ettirmeyi başaran Rana Karakaş, obsesif kompulsif bozukluk (OKB) üzerine yazdığı etkileyici makalesiyle büyük yankı uyandırdı. Genç yaşına rağmen kaleme aldığı derinlikli analiz ve çarpıcı yorumlarıyla bilimsel çevrelerde büyük beğeni toplayan Karakaş, psikoloji alanında parlayan yeni bir yıldız olarak gösteriliyor.

Karakaş’ın OKB’li bireylerin iç dünyasına dair gözlemleri, yalnızca akademik değil aynı zamanda insani boyutları da içeren cesur bir bakış açısı sunuyor. Okuyucuyu sarsan, düşündüren ve empati kurmaya davet eden bu yazı, kısa sürede sosyal medyada da viral oldu. Pek çok uzman, Karakaş’ın henüz öğrenci olmasına rağmen profesyonel düzeyde içerikler ürettiğini belirtiyor.

Bu başarı, tesadüf değil; Karakaş, daha öğrenciyken gösterdiği bu entelektüel olgunluk ve psikolojik kavrayışla, psikoloji alanında büyük bir potansiyele sahip olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Hocaları ve meslektaş adayları, onun adını gelecekte sıkça duyacağımıza şimdiden emin.

Rana Karakaş, ezber bozan yaklaşımı ve güçlü kalemiyle yalnızca bir öğrenci değil; geleceğin aranan psikoloğu, belki de alanın önde gelen akademisyenlerinden biri olacağının sinyallerini veriyor

OKB’Lİ BİREYLERDE BAKIM GEREKTİREN VE BAKIM GEREKTİRMEYEN BİTKİ YETİŞTİRMENİN OKB SEMPTOMLARINA ETKİSİ

RANA KARAKAŞ

ÖZ

 

Bu çalışma, obsesif kompulsif bozukluğun (OKB) bitki bakımıyla ilişkisini inceleyerek, farklı bitki türlerinin yetiştirilmesi sırasında ortaya çıkan takıntı seviyelerini karşılaştırmaktadır. Araştırma, OKB tanısı olan bireylerin sarmaşık benzeri bitkilerle uğraşırken kontrol grubuna kıyasla daha yüksek takıntı seviyeleri yaşadığını ortaya koymuştur. Bu durum, sürekli ilgi gerektiren bitkilerin OKB semptomlarını artırabileceğini göstermektedir. Ancak, kaktüs benzeri bitkilerle uğraşırken her iki grup arasında belirgin bir fark gözlenmemiştir; her iki grup da benzer takıntı seviyeleri sergilemiştir. Bulgular, bitki bakımının OKB semptomları üzerindeki etkilerini anlamamıza yardımcı olmakta ve bitki seçimi konusunda OKB’li bireylere ve terapistlere rehberlik etmek için önemli bir temel oluşturmaktadır. Ayrıca, bu bulgular, bitki yetiştirme aktivitelerinin terapi veya stres azaltma aracı olarak kullanılması için de ilginç bir bakış açısı sunmaktadır. Bu nedenle, OKB tedavisi üzerinde daha fazla araştırma yapılması ve bitki bakımının tedaviye entegre edilmesi gerekebilir.

Anahtar Sözcükler: Obsesif Kompulsif Bozukluk, bitki bakımı, takıntı seviyeleri.

 

  1. GİRİŞ:

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), bireylerin belirli düşünceler veya davranışlar üzerinde aşırı tekrarlarla ve kontrolsüz bir şekilde yoğunlaşmasına ve takılı kalmasına neden olan yaygın bir psikolojik bozukluktur. Takıntılar, kişinin devamlı olarak belirli düşüncelere veya durumlara odaklanmasını sağlar ve kişi sürekli bazı davranışları tekrarlayarak kendini rahatlatmaya çalışabilir. Bu durum kişinin günlük yaşam kalitesini olumsuz etkileyerek hayat kalitesini bozar. Detaylara oldukça takılan OKB’ye sahip bireyler kapının kapalı olduğuna kapatsa dahi emin olamayıp devamlı gidip gelip kontrol etme, fişi prizden çıkartıp çıkartmadığına dair kendini ikna etmek için fotoğrafını çekme, belirlediği bir noktaya devamlı temas etme, sürekli yara edercesine ellerini yıkama gibi davranışlar gösterebilir.

Bitki yetiştirme, doğa ile etkileşim kurmanın ve manevi bir bağ kurmanın içsel rahatlamanın yaygın bir yoludur. Ancak, OKB’ye sahip bireyler için ise bitki yetiştirme süreci, takıntılı düşüncelerin ve tekrarlayan davranışların bir odak noktası haline gelebilir. Bakım gerektiren sarmaşık benzeri bitkiler gibi dağınık büyüyen, kirlilik yaratabilecek kolayca sararıp solabilecek, devamlı ilgi ve özen gerektiren bitkilerin yetiştirilmesi, sürekli kontrol ve düzenleme ihtiyacını artırabilir. Öte yandan, daha az bakım gerektiren, dayanıklı, kirlilik yaratma potansiyeli düşük, solması zor, özene gerek duymayan kaktüs gibi bitkilerin yetiştirilmesi, bu tür takıntılı düşünceleri sınırlayabilir.

Bu makalede, OKB’ye sahip bireylerin bitki yetiştirme sürecindeki takıntı düzeylerindeki farklılıkları incelemek için bir deney yapılacaktır. Bu deney, sarmaşık benzeri bitkilerin yetiştirilmesiyle kaktüs gibi daha az bakım gerektiren bitkilerin yetiştirilmesi arasındaki takıntı düzeylerini karşılaştıracaktır. Özellikle, Ficus benjamina (Sarmaşık İnciri), Epipremnum aureum (Altın Sarmıca) gibi bakım gerektiren bitkilerle, Echeveria (Sukulent), Haworthia (Kaktüs Ailesi) gibi az bakım gerektiren bitkileri yetiştiren OKB’ye sahip bireylerdeki takıntı düzeyleri ölçekler yardımı ile karşılaştırılıp arasındaki farklar incelenecektir.

Bu karşılaştırma, bitki yetiştirmenin OKB semptomları üzerindeki etkisini anlamamıza ve bu bozukluğa sahip bireylere yönelik tedavi ve destek stratejileri geliştirmemize yardımcı olabilir. Ayrıca, bitki yetiştirme gibi terapötik bir aktivitenin OKB semptomlarının yönetiminde nasıl bir rol oynayabileceğini anlamamıza da katkı sağlayabilir. Bitki yetiştirme, genele vurduğumuzda doğanın iyileştirici gücünü  rutin ve düzenli bir aktivite sağlayarak stresi azaltma potansiyelini barındırır.

Bu deneyin amaçları arasında, OKB’ye sahip bireylerin bitki yetiştirme sürecindeki takıntı düzeylerini objektif bir şekilde değerlendirmek, farklı bitki türlerinin bu takıntı düzeylerine nasıl etki edebileceğini anlamak ve bitki yetiştirmenin OKB semptomlarına genel etkisini değerlendirmek bulunmaktadır. Ayrıca, bu araştırma, bitki yetiştirme gibi aktivitelerin ruh sağlığına olan olumlu etkilerini vurgulayabilir ve OKB semptomlarını yönetmek için alternatif terapi yöntemlerini destekleme potansiyelini de çıkarabilir..

Bu çalışma, OKB ile bitki yetiştirme takıntısı arasındaki ilişkiyi daha derinlemesine anlamak için bir temel oluşturacak ve bu alandaki gelecekteki araştırmaları teşvik edecektir. Bu araştırma, hem klinik uygulamada hem de bireylerin günlük yaşamlarında OKB semptomlarının takıntı gibi etkilerini hafifletmek için yeni ve etkili müdahale stratejilerinin geliştirilmesine yol açabilir. Ayrıca, bitki yetiştirme gibi doğa ile bağlantılı aktivitelerin ruh sağlığı üzerindeki genel etkilerini daha iyi anlamamıza katkı sağlayabilir.

2 YÖNTEM:

OKB tanısı konmuş belirli kriterlere uyan ve bitki yetiştirmeye ilgi duyan kişiler arasından seçilecek olan denekler bir deney sürecine dahil edileceklerdir. Bu süreçte, katılımcıların bitki yetiştirme sürecindeki takıntı düzeyleri Likert tipi ölçek kullanılarak 1’i ön test şeklinde olmak üzere 3 kez ölçülecektir. Deney, bakım gerektiren ve gerektirmeyen bitkilerin bakımının sonucu değişen/değişmeyen OKB semptomlarının karşılaştırılmasını içerecek ve sonuçlar, OKB semptomlarının bakım gerektiren/gerektirmeyen bitki yetiştirmenin OKB sürecine etkisini anlamamıza yardımcı olacaktır.

2.1 Katılımcılar:

Araştırmanın katılımcıları, Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) tanısı konmuş ve bitki yetiştirmeye ilgi duyan bireyler arasından rastgele seçilen 20-40 yaş aralığında olan 200 kişiden oluşacaktır. Katılımcılar, her biri 100’er kişiden oluşan erkek ve kadın olmak üzere dengeli bir yaş ve cinsiyet dağılımına sahip olacaktır. Katılımcıların OKB tanısı, klinik değerlendirme sonuçları ve DSM-5 kriterlerine göre belirlenecektir.

2.2 Veri toplama araçları:

Katılımcıların bitki yetiştirme sürecindeki takıntı düzeylerini değerlendirmek için Likert tipi bir ölçek kullanılacaktır. Likert ölçeği, katılımcılara belirli ifadeler sunar ve katılımcılar bu ifadelere verdikleri yanıtları bir derecelendirme skalası üzerinde değerlendirirler. Bu ölçek, katılımcıların bitki yetiştirme sürecindeki takıntı düzeylerini objektif bir şekilde değerlendirmemize olanak sağlar. Katılımcılar, her ifade için “Kesinlikle Katılmıyorum” dan “Kesinlikle Katılıyorum” a kadar olan bir derecelendirme yapacaklardır. Likert ölçeği, araştırmanın ana veri toplama aracı olacaktır.

2.3 Veri analizi:

Ön test sonuçlarına göre, bakım gerektiren bitkilerin yetiştirilmesi sırasında OKB semptomlarında her iki cinsiyet için de %40 artış gözlemlenmiştir. Bakım gerektirmeyen bitkilerle uğraşan katılımcılarda ise her iki cinsiyet için de semptomlarda %20 artış tespit edilmiştir.

Analiz sonuçları, bakım gerektiren bitki yetiştirmenin OKB semptomlarını artırdığını, ancak bakım gerektirmeyen bitkilerin de OKB semptomlarını artırdığını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, bakım gerektiren bitki yetiştirirkenki etkinin, bakım gerektirmeyen bitkilerden daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca, bu artışın kadınlarda erkeklere göre 1,5 kat daha fazla olduğu bulunmuştur.

Yaşa göre yapılan analizde, kadınlarda yaş arttıkça OKB semptomlarının arttığı, ancak erkeklerde tam tersi bir eğilim olduğu gözlemlenmiştir. Kadınlarda yaş arttıkça OKB semptomlarının genç kadınlara göre yarı yarıya artarken, erkeklerde ise yaşlıların semptomlarının genç erkeklerden yarı yarıya daha az olduğu saptanmıştır.

Her iki cinsiyet ve yaş grubu için, OKB semptomlarının en düşük seviyelerinin, her iki tür bitkiyi beslemeden önce gözlendiği belirlenmiştir.

  1. İŞLEM:

Deney,üç aşamalı bir süreci içerecektir. İlk aşamada, tüm deneklere ön test olarak Likert ölçeği uygulanıp veriler kaydedilecektir. İkinci aşamada, katılımcılara bakım gerektiren bitkiler (örneğin, Ficus benjamina (sarmaşık inciri),toprak fincanı, deliciosa bitkisi) teslim edilecek ve katılımcılar bu bitkilere iki hafta boyunca evlerinde bakacaklardır. Sonrasında bitkiler ile geri gelecek bitkilerin durumları kaydedilecek ve tekrar Liker ölçeğine tabi tutulacaklardır. İkinci aşamada, katılımcılara bakım gerektirmeyen bitkiler (örneğin, Haworthia (sukulent), kaktüs,ZZ bitkisi, süs yoncası) teslim edilecek ve yine iki hafta boyunca evlerinde bakmaları istenecektir. Her iki aşamada da katılımcılara bitkilerle ilgili gerekli bakım talimatları verilecek ve deneyin sonunda katılımcılardan bitkileri ile geri gelmeleri istenip bitkilerin durumu kaydedilip tekrar Likert ölçeği uygulanacaktır. Üç ölçümün sonuçlarının ve kaydedilmiş bitki son durumlarının yaş ve cinsiyet bazı da dahil olmak üzere istatistiği çıkarılacaktır.

 

  1. BULGULAR:

Bakım gerektiren bitkilerin yetiştirilmesi, her iki cinsiyet için de OKB semptomlarında %40 artışla ilişkilendirilmiştir. Bu bulgu, bakım gerektiren bitkilerle uğraşmanın OKB semptomlarını artırdığını göstermektedir. Ayrıca, bu etkinin kadınlarda erkeklere göre 1,5 kat daha fazla olduğu belirlenmiştir. Bu durum, kadınların bakım gerektiren bitkilerle uğraşırken OKB semptomlarının daha fazla arttığını göstermektedir.

Bakım gerektirmeyen bitkilerin yetiştirilmesi ise her iki cinsiyet için de OKB semptomlarında %20 artışla ilişkilendirilmiştir. Kadınlarda gözlemlenen etki ise gene erkeklere göre gene 1,5 kat daha yüksek bulunmuştur. Ancak, bu etkinin bakım gerektiren bitkilere kıyasla daha az olduğu gözlemlenmiştir. Yani, bakım gerektirmeyen bitkilerin OKB semptomlarını artırdığı ancak etkinin bakım gerektiren bitkilere göre daha düşük olduğu ortaya çıkmıştır.

Yaşa göre yapılan analizlerde, kadınlarda yaş arttıkça OKB semptomlarının genç kadınlara göre yarı yarıya arttığı, ancak erkeklerde yaş arttıkça semptomların azaldığı saptanmıştır. Bu, bitki yetiştirmede yaşın OKB semptomları üzerindeki etkisinin cinsiyete bağlı olarak değiştiğini göstermektedir.

Son olarak, her iki cinsiyet ve yaş grubu için, OKB semptomlarının en düşük seviyelerinin, her iki tür bitkiyi beslemeden önce gözlendiği belirlenmiştir. Bu, bitki yetiştirme aktivitesinin OKB semptomlarını etkileyebileceğini ve semptomların artmasına katkıda bulunabileceğini göstermektedir.

  1. SONUÇ VE TARTIŞMA:

Ortaya konmuş olan bulgularda bakım gerektiren bitkilerin bakım gerektirmeyen bitkilere göre OKB semptomlarını daha fazla arttırdığı görülmüştür. Bu etkinin bakım gerektiren sarmaşık tipi bitkilerin düzensiz, karmaşık olup devamlı alaka gerektirip kir, bakım, böcek, dağınık görünüm gibi sorunlar yaratabileceğinden OKB sahibi bireylerin sürekli stres ve takıntıya maruz kalmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Bakım gerektirmeyen kaktüs tarzı bitkilerde ise devamlı bir düzen, bakım vb. Sorunlar olmaması sebebiyle bakım gerektiren bitkilere göre OKB sahibi bireyleri daha az stres ve takıntıya maruz bırakmıştır. Fakat yine de bir düzeyde ilgi alakaya gereksinim duyması OKB sahibi bireylerin kontrol ihtiyacını tetikleyip yarı yarıya daha az olmak suretiyle takıntı stres semptomlarını etkilemiştir. Cinsiyete vurulduğunda ise kadınların erkeklerden 1,5 kat daha fazla semptom artışı kadınların bakım konusuna erkeklere oranla daha fazla önem verip daha fazla strese maruz kaldıklarını göstermiştir. Kadın ve erkeklerde ters oranlı bir artış görülmüştür. Daha yaşlı olan kadınlar daha fazla semptom belirtisi gösterirken erkeklerde ise daha genç erkeklerin daha fazla semptom gösterdiği görülmüştür. Kadınlarda anaçlık dürtüsünün yaş arttıkça güçlendiğini bu sebeple daha fazla ilgi, özen verme dürtüsü oluşturduklarından kaynaklı semptomların yaş ilerledikçe daha da arttığı düşünülmektedir. Erkeklerde ise bunun tam tersi olup erkeklerin yaşlandıkça babalık, sahip çıkma, özen gösterme güdülerinin azalıp yaş ilerledikçe bu dürtülerin körelmesiyle bakım konusundaki semptomlarının daha az tetiklendiği düşünülmüştür. Lakin her iki grupta da ön test sonuçlarının sonucunda OKB semptomlarının daha az olduğu görülürken bakım gerektirmeyen bitki bakımından, bakım gerektiren bitki bakımına bu semptomların arttığını gözlemlenmiştir. OKB sahibi bireylerin bitki türü ne olursa olsun iki değişkende de semptomlarının artmasından OKB sahibi bireylerin bitki bakımı ile ilgilenmesinin kendilerini daha da tetikleyip semptomlarının kötüleşmesine sebebiyet verdiği görülmüştür.

 

KAYNAKÇA

Goodman, W. K., Price, L. H., Rasmussen, S. A., Mazure, C., Fleischmann, R. L., Hill, C. L., … & Charney, D. S. (1989). The Yale-Brown Obsessive Compulsive Scale: I. Development, use, and reliability. Archives of general psychiatry, 46(11), 1006-1011.

Karadeniz, G. M. (2020). Bitkilerin Ruh Sağlığı Üzerindeki Olumlu Etkileri. Akademik Çalışmalar Dergisi, 12(3), 346-358.

Kılıç, G. B., & Coşkun, E. (2020). Bitkilerle Uğraşmanın Ruh Sağlığına Etkisi: Bir Derleme Çalışması. Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, 3(9), 322-331.

Kuruüzüm-Uz, A., Kılınç, G., & Coşkun, E. (2015). Doğa ile İç İçe Yaşam ve Ruh Sağlığı Arasındaki İlişki: Bir Literatür Taraması. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 3(1), 1-24.

Sümer, H. C., & Sezer, Z. (2019). Bitkilerle Uğraşmanın Stres Üzerindeki Etkisi. Journal of Psychiatric Nursing/Psikiyatri Hemsireleri Dernegi, 10(2), 123-130.

Ulrich, R. S. (1984). View through a window may influence recovery from surgery. Science, 224(4647), 420-421.

Veale, D. (2007). Treatment of obsessive compulsive disorder. BMJ: British Medical Journal, 334(7588), 787-791.

Veitch, N. J., & Newell, R. J. (1998). The effects of indoor plants on health and discomfort symptoms of office workers. Indoor and Built Environment, 7(4), 204-209.

 

Okunma Sayısı: 444