Meryem Demir ile Sektörel Arabuluculuğun Gücü!

Sektörel arabulucu Meryem Demir, şehrin en çok okunan yayını Ankara Life dergisine konuk oldu. Emlak sektöründe yılların deneyimiyle kendini kanıtlayan Demir, son yıllarda arabuluculuk alanındaki başarılarıyla dikkatleri üzerine topluyor. Tapu işlemlerindeki hatalardan kira anlaşmazlıklarına, inşaat projelerindeki aksaklıklardan taşınmaz paylaşımına kadar birçok alanda taraflar arasında köprü kurarak çözüm üreten Demir, sektördeki sorunlara getirdiği yenilikçi bakış açısıyla fark yaratıyor. Bu özel röportajda, arabuluculuğun sektörde nasıl bir dönüşüm yarattığını, karşılaştığı zorlukları ve bu alandaki geleceğe dair vizyonunu bizimle paylaştı. İyi okumalar dileriz.

📝 Hatice Şeyma Basut

Meryem Hanım öncelikle sizi tanıyarak başlayalım. Meryem Demir kimdir? Emlak sektöründe arabuluculuk alanına yönelmeden önceki kariyer yolculuğunuzdan bahseder misiniz? Bu alanda profesyonel olarak aktif olmaya nasıl karar verdiniz ve bu süreçte sizi en çok etkileyen deneyimler nelerdi?

1986 yılında Ankara’da doğdum ve yaklaşık 11 yıldır emlak sektöründe faaliyet göstermekteyim. Kariyerim boyunca özellikle yap-sat ve yap-işlet-devret projelerinde görev alarak sektörde önemli deneyimler kazandım. Ayrıca LAMAS CAFE adlı işletmemde dünya mutfağı ve ikinci nesil kahve konseptiyle hizmet verdim. Gayrimenkul sektörüyle ilgili çalışırken, arsa sahipleri ve müteahhitler arasındaki anlaşmazlıkların projelerin ilerlemesini nasıl engellediğini fark ettim. Bu gözlemlerim, sektördeki bu boşluğu doldurabilecek bir köprü olma fikrini doğurdu. Bu süreçten aldığım ilhamla, sektörel arabuluculuk alanında profesyonel olarak faaliyet göstermeye karar verdim ve bu alandaki deneyimlerimi pekiştirerek, arabuluculuğu daha kurumsal ve resmi bir hale getirmeye yönelik çalışmalarımı sürdürüyorum.

Emlak sektöründe arabuluculuk kavramının önemi giderek artıyor. Bu alanda arabuluculuk yapmanın, geleneksel yasal süreçlere kıyasla sağladığı başlıca avantajlar nelerdir?

Emlak sektöründe arabuluculuğun önemi giderek artmaktadır. Bu alanda arabuluculuk yapmanın, geleneksel yasal süreçlere kıyasla sunduğu başlıca avantajlar şunlardır: Gayrimenkul arabuluculuğu, sektörde daha önce pek dile getirilmeyen sorunlara çözüm üretir. Kira uyuşmazlıkları, kat mülkiyeti kanunundan doğan anlaşmazlıklar, taşınmazların paylaşımı ve ortaklığın giderilmesi gibi konularda yeni ve yaratıcı bir bakış açısı sunar.

Emlak alım-satım işlemlerinde yaşanan en yaygın anlaşmazlık türleri neler ve arabuluculuk bu tür sorunları nasıl çözüme kavuşturuyor?

Emlak alım-satım işlemlerinde karşılaşılan en yaygın anlaşmazlık türleri arasında; tapu işlemlerindeki hatalar (isim yanlışlıkları, ipotek veya haciz sorunları), kira sözleşmelerinden doğan anlaşmazlıklar (gecikmiş ödemeler, tadilatla ilgili problemler) ve inşaat projelerinde yaşanan aksaklıklar yer almaktadır. Arabuluculuk, bu tür sorunların çok daha hızlı bir şekilde çözülmesini sağlar. Ayrıca, tüm süreç yazılı olarak kayıt altına alınarak hukuki güvence sağlanır.

Arabuluculuk sürecine başvuracak taraflar için gerekli olan hazırlıklar hakkında tavsiyeleriniz nelerdir? Sürecin daha verimli olması adına ne tür adımlar atılmalıdır?

Arabuluculuk sürecine başvuracak taraflar için en önemli hazırlıklardan biri, sadece kendi haklarını değil, karşı tarafın hukuki durumunu da dikkate almaktır. Bu nedenle, sürecin sakin bir ortamda yürütülmesi ve taraflara doğru bilgilendirme yapılması büyük bir kolaylık sağlar ve sürecin verimliliğini artırır.

Emlak sektöründe arabuluculuk yapmak, diğer sektörlere göre farklı dinamikler ve zorluklar içeriyor mu? Sizin deneyiminizde karşılaştığınız özel zorluklar nelerdir?

Emlak sektöründe arabuluculuk yapmak, diğer sektörlere kıyasla farklı dinamikler ve zorluklar barındırabiliyor. Deneyimlerime göre, bazı durumlarda tarafların önyargıları veya haklarını koruma konusunda ısrarcı olmaları süreci zorlaştırabiliyor. Ancak bu noktada, taraflar arasındaki iletişim engellerini aşarak bir uzlaşma ortamı yaratmak bizim görevimizdir.

Emlak alım-satımında arabuluculuk sürecinde taraflar arasındaki güvenin sağlanması çok önemli. Bu güveni tesis etmek için hangi stratejiler ve iletişim yöntemleri etkili oluyor?

Emlak alım-satımında arabuluculuk sürecinde, taraflar arasındaki güvenin sağlanması büyük bir önem taşır. Bu güveni tesis etmek için en etkili strateji, tarafların sizin uzmanlığınıza ve adaletli bir çözüm sunacağınıza inanmasıdır. Güven oluşturmak adına sakinlik, sabır ve güler yüzlü bir yaklaşım her zaman faydalı olur.

Birçok kişi emlak alım-satım sürecinde hukuki danışmanlık almaktan çekinir. Arabuluculuğun bu endişeleri nasıl ortadan kaldırdığını düşünüyorsunuz?

Birçok kişi emlak alım-satım sürecinde hukuki danışmanlık almaktan çekinir. Ancak arabuluculuk, mahkemelerin yıllar sürebilmesi nedeniyle daha hızlı bir çözüm sunarak bu endişeleri ortadan kaldırıyor. Somut örneklerle desteklenen çözümler, tarafların kaygılarını gideriyor ve sürecin ne kadar etkili olduğunu gösteriyor.

Emlak sektöründe arabuluculuk uygulamalarının yaygınlaşması için kamu ve özel sektörün hangi adımları atması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Emlak sektöründe arabuluculuk uygulamalarının yaygınlaşması için, öncelikle halkın bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Kamu ve özel sektör, yazılı ve sosyal medya aracılığıyla arabuluculuğun faydalarını daha fazla duyurmalı ve bu süreçte vatandaşlara rehberlik etmelidir.

Son olarak, emlak sektöründe gelecekte arabuluculuğun nasıl bir rol oynayacağını ve bu alandaki gelişmelerin sektörü nasıl dönüştüreceğini öngörüyorsunuz?

Arabuluculuk, emlak sektöründe sıradan emlakçılığın ötesine geçerek daha profesyonel bir hizmet alanı oluşturuyor. Bu sayede sektör, yalnızca alım-satım işlemleriyle sınırlı kalmayıp, daha geniş bir hizmet yelpazesi sunarak insanların güvenini kazanan bir yapıya dönüşüyor.